Zamanımızın gerçek bireyleri, kitle kültürünün kof, şişkin kişilikleri değil, ele geçmemek ve ezilmemek için dikilirken acının ve alçalışın cehennemlerinden geçmiş fedailerdir

-Max Horkhaimer

ahit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ahit etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Nisan 2012 Pazar

Siyah Ahitler II: İtaatsiz Hayalperest Öğütler


 Kendinin farkında olmakla başlar her şey. Başkalarının kurgusunda, hayalinde ve oyununda bir parça olmaktansa kendi hayal dünyanda yaşamak... Kendinin farkında olduğunda yapacağın ilk şey bu olacak. Sana "hayalperest" diyecekler. Oysa sen, duvarsız bir hapishanenin firarisi olacaksın.
Özgürlük! Onların zihninin bir parçası, onların kurgusunun bir figüranı olmaktan kurtulduğun zaman özgürlüğe yaklaşacaksın. Seni dışarıdan görenler hantal bir kaya zannedecek. Oysa sen içinde yıldızlar biriktirmiş olacaksın. Onları herkese göstermek isteyeceksin, kalabalığın arasında, duvarın ardındakilere göstermek isteyeceksin. "Sizin yaşadığınız sefalet!" diye bağıracaksın. Öfkelenecekler, uzaklaşacaklar, çünkü korkacaklar. Oysa sana yaklaşabilenler yıldızların ışığıyla parıldayabilecek.

 Sen, tanımlanmadın! O ya da bu değilsin! Sadece "sen"sin. Tanımlanamazsın. Eğer tanımlanabiliyorsan, sen olmaktan çok uzaktasın. Sadece oyunun basit bir parçası ve kalabalık resminin basit bir detayısın. Bütün bu pembelikte fark edilmek için, kararmalısın. 
 Onları çizebilirler. Tasarlayabilir, yaratabilirler. Onların bedenleri ve benlikleri, birilerinin elinde şekil almayı bekleyen bir kil yığını gibidir. Bütün benliklerini, şeytan heykeltraşlarının eline bırakırlar. Yaratılmak, yontulmak, şekillendirilmek ve boyanmak isterler. Sen, en azından kendi çirkinliğine sahipsindir. Bir oyuncak bebek, kurşun asker kolonisinin içinde sen devasa bir insan olursun. 


 Kendinle övünme ve gurur duyma. Bu aşağılık duygu onlara aittir. Onların kişilikleri, tüccarların ve şeytanların elinde rehindir. Karşılığında kendileriyle övünme ve gurur duyma duygularını almışlardır. Kendileriyle övünme dereceleri, onların fiyatlarıdır. Sen fiyatsız ve karşılıksızsın. Seni, senden başka birşeyle anlayamazlar. 

Sevilmeyeceksin... Nefret edileceksin. Gurur duyduğun tek şey bu olsun.



25 Mart 2012 Pazar

Siyah Ahitler


Size karanlıkta yaşadığınızdan ve sönüklüğünüzden bahsedecekler. Aldırış etmeyin. Onların sahte güneşi her dakika doğar. Doğar doğmaz üstüne çullanıp paramparça eder ve bir altın madeni bulmuş gibi yağmalar, bir ayin boyası gibi yüzlerine sürerler. Böylece hepsi birer küçük gösteri tanrısına ve tanrıçasına dönüşür. Ah zavallılar, asıl karanlıkta yaşayanlar onlardır. Büyük, sarı, parlak bir körlük... Merhametleri ve iyi dilekleri onların olsun! Onlar şüphesiz ki kamuflajları bittiğinde soluklaşacak ve kendi tapınaklarının yıkıntıları arasında öleceklerdir. Ne yazıktır onlara! Ne mutlu size ki onlar lağımlarda uçarken siz yeryüzünde yürümektesiniz.

Size gerçek hayat diye yaşadıkları trajikomik oyunda kılavuzluk etmeye kalkışacaklar. Aldırış etmeyin. Onların sahte yollarının sonu, sahte ile gerçeği ayırt ettiğinizde gelir. Ne yazıktır onlara ki, bazen edemezler ve hayatlarının sonuna kadar altın boyalı kil taşlarının yolunda yürürler. Kılavuzlukları ve yol haritaları onların olsun. Haritaları ve pusulaları kaybolduğunda uzun yollar kısalacak ve devasa sonsuzluk küçük bir çıkmasa dönüşecektir. Kurtulmak için duvarlarını yıktıklarında sizi ancak anlayabileceklerdir. Ne mutlu ki size, kendi pusulanızı icat ettiniz ve kendi haritanızı çizdiniz. Sahte bir yolda bitmeyen bir yürüyüştense, çarptığınız duvarları yıkıp kendi yolunuzda yürümektesiniz.

Size kendi aşağılık duygularını ve zihinlerinin pasını en yüce, en üstün değerler olarak tanıtacaklar. Bir pislik yangınının küllerini parlak renklere boyayıp size altın tepside sunacaklar. Reddedin! Onlar, zincirlerini görmezler. Çünkü onlardan kurtulmak yerine boyayıp görmezden gelmeyi tercih etmişlerdir. Onlar, kendi esaretlerini kader diye yüceltenlerdir. Ahlakları ve değerleri onların olsun. Siz bütün ahlaksızlığınızla devam edin. Çünkü değerlerinizi belirleyecek olan sizlersiniz. Onlar, uykuda olmayı seçtiler. En berbat oyunları, en satılmış ruhları kendi değerleri olarak kabullendiler. Onlar, kendi parıltılı elmasları birer pisliğe dönüşüp kalplerini bir çöplüğe çevirdiğinde, boyalı ormanları kuruyup birer mezarlığa dönüştüğünde anlayacaklar.

...devamı gelecek